Esenler bugün bardaktan boşalırcasına insan yağmuruna tutulmuştu. Ne zaman olmadı ki bu? Otogar açılalı iki ay olmuştu halbuki. Bu kadar seyahat eder miymiş İstanbul halkı? Hem de akşam vakti. Yedi kat sema var derler ya bu otogar da o misaldi. Her katında ayrı zümreden insanlar vardı. Ben bilmiyorum tabii nerelere girilir nerelere girilmez. Her şey seni karşılamak içindi. Yayan bir şekilde otogara giriş yaptım. Tabelaları takip ederek o koca yapının en alt katından içeri girdim. Korku filmlerini aratmayan bir yerdeydim. Gaz kokusu, çamur tutmuş duvarlar, yarım bırakılmış ucuz marka içki şişeleri, yanıp sönen bozuk floresanlar, duvarlarda ürkütücü çizimler... Az ileride, önceden beyaz olduğunu düşündüğüm fakat daha sonra kir ve pislikten, biraz da egzoz dumanından simsiyah olmuş bir duvarın kıyısında bir battaniye. Battaniyenin üzerinde bir kadın, yani ben öyle sanıyorum, yüzükoyun yere uzanmıştı. Üstünde beyaz uzun ...