Kayıtlar

Haziran, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Gece Güneşi

Gece Güneşi  Bulutların arasından, Gecenin en güzel yarısından Defterin tam ortasından, Sevgimi yolluyorum sana, koy en güzel saksına... Gündüzün narasından, Karanlığın belasından, Sıyrıldım, sığındım, asıldım kollarından, Özlemimi yolluyorum, göğe baksana.. Distopyamı yarattım, hükmedemiyorum. Sessiz çığlık olmalı bu, duyulmuyorum, Ne desem de anlatamıyorum, Bari sen anlasana... Talip yoldur bu arayana Bulunmaz aramayla, Önce yoldaş, sonra yol dedik ama Asılmak kurtarır bu divaneyi En dikenli gül dalına. Tâlip/ 03.45/ Ankara

Börteçine

Börteçine Erit kalp dağımı Börteçine. Demirlerini kır yüreğimin. Bakışlarındaki ateşle çöz buzlarımı. Demirlerini yık kafesimin. Çık zirvesine gönül dağının. Kızgın ateşle çıkar beni bu dağdağadan. Ferhatlar öncesisin Börteçine. Ey Tanrım! Bu dağı devirsin Börteçine. Geçir bizi karanlıktan ışığa. Gönül davasından bir destana. Vadim ol Börteçine.  Sonsuzluğa uzanan aydınlıkta.  Büşra ERBİL  (Gazi Eğitim Fakültesi- Türkçe Öğretmenliği 2.sınıf) 

Türk'ün Kızı

Türk'ün Kızı Ben dağlarda gezerim bir Türk'ün kızıyım. Servetim kanımdır, kanadım atım, Koşarım Turan'a adım adım,  Bayırlarda coşarım yaparım akın! Atlarımı bağlarım Tuna'ya yakın Kartalımın çığlığı Altay'da yankı Oradan geliyor bir büyük atlı! O da ne, bir hilal bir yıldız sanki! Ben dağlarda gezerim bir Türk'ün kızıyım Türkmen obalarına selam salarım, Şamanları görünce yüreğimle sararım. Şu önümde duran Bozkurt'a bakarım. Yakarım dağları, bir daha yakarım! Hilali ellerimle gökyüzüne takarım. Ulu Tengri korusun naralar atarım, Ben dağlarda gezerim bir Türk'ün kızıyım... Emine Büşra KANPOLAT 01.10.2024

Sen

12.12.2024 23.18     Kurt, köpek, çakal gece oldu mu ulurdu; sis çökerdi dağlara, göz gözü görmez ayın ışığı parıldar gecenin en köründe. Arada bir baykuş sesi, yarasa sesi, derenin sesi çağlar kulaklarında. Gece tedirginleşip meleyen koyunlar, anasını arayan kuzu, acıkan buzağı ve daha nicesi... Gece içeride soba yanıyor ama sen, sen istemezsin sıcak ortamı. Buz gibi, yüzünü kesen ayaza çıkar soğuktan donsan dahi içeriye girmezsin. Bir aya bakarsın, bir sise. Yakın evler bile görünmez olmuş. Arada gece kuşlarının sesi gelir kulağına. Sanki evrenin mesajlarıydı hepsi, ne diyor anlamıyorsun ama içini bir tedirginlik ve huzur kaplıyor. Gecenin bağrına kendini atmışsın. Gündüzü yok sayarak gece yeniden yaratılmış gibi tüm tabiatı sorguluyorsun. Sonra sis çekilmeye başlıyor. Kasvet kalkıyor, gece parlıyor, ay koşuyor. Kurtlar, çakallar bir bir yuvalarına çekiliyor. Onların gitmesini farkeden köpekler daha az tedirgin oluyor ama sabaha kadar o tedirginliği üstlerinden atamıyorlar, ...

Bu blogdaki popüler yayınlar

YÂD ELLER

DÜŞTÜ

Saat Yediye Geliyor