Vuslat-ı Hicrân
Bir aşkın izinde, ruhumda kopan tufân.
Mecnûn misâli yalnız dolaşırım çöllerde,
Her zerremde saklı hasretine yanan nişân.
Gözlerinde bahâr, dudaklarında zâr u lâl
Sanki cennetimdir o cân-ı latif-i hayâl.
Sensizlik içinde her ânım bir hüsrân.
Bir anlık vuslat ki ruhuma cân ey zülâl!
Leylâ’nın adıyla süslenen mübârek yolda,
Kavrulur ruhum pervâne gibi hâr-ı aşkda.
Vahdet-i vücûduna ermiş bu âh u zâr ki,
Sonsuz sevdâmızdır gönlümdeki yolda.
Düşlerde buluşur mâh-ı muhabbetin izi,
Her bakışında biter bu hâzin âzâbın sisi.
Özleminle başlar her gün rü'yâ-i bî-hudûd,
Sensizli günlerim, birer cân-ı mihânî gibi.
Bayram Yıldırım
(Gazi Eğitim Fakültesi – Türkçe Öğretmenliği 3.Sınıf)
Yorumlar
Yorum Gönder